15 Ağustos 2007 Çarşamba

Alet Edevat

Her merak uygun alet edevat gerektirir. Tabii bonsai da. Kitaplar, internet sayfaları uygun, güzel ve pahalı aletlerle dolup taşıyor. Önce bir tırnak makası, güzel kesen bir bahçe makası, birde benim gibi nalbur gezmekten hoşlananların kolaylıkla elde edeceği bir iki aksesuar dahakalınca dalları kesmek için kıl testeresi, tel bükmek için kargaburun, bir de tel kesmek için biralet daha)... Ama aslında güzel bir tırnak makasından (hani şu etleri kesen, manikür takımının parçası) daha yararlı bir alet tanımıyorum. Hem elime rahat sığıyor hem de incitmeden irili ufaklı her şeyi kesiyor, kökleri, ince dalları, yaprakları... Tabii kızlarım sağ olsun, göstereceğim iki havalı aletim yok değil ki onlardan birisi özellikle çok yararlı: Dalları dipten kesmek için içbükey makas. Dallar bu sayede daha çabuk iyileşirmiş, kitaplar öyle diyor.
Bir işe tam merak sarmadan önce dükkanlara gidip pahalı aletlerden almak bana pek doğru gelmiyor, zaten elimin altında da her türlü aksesuarı sağlayacak böyle bir dükkan yok, ayrıca para da yok. Dalları sarmak için telleri Fethiye'de bir boncukcu dükkanından alıyorum. Saksıların delikleri üstüne yerleştirilmesi gereken teller için (suyla beraber toprağın da akıp gitmemesi için) sineklikten güzel bir şey yok (nalburlarda). Bir yerde bu iş için sinek öldürmek için kullanılan şu aletlerin çok kullanışlı olduğunu okudum ama deneme fırsatım olmadı. Paketlerin ağzını bağlamak için kullanılan kısa teller, dalları birbirine tutturmak için ideal.
En büyük sorun saksı. Gene kızlarım sağ olsun, süslü saksılarım yok değil. Onun dışında irili ufaklı güveç kapları pekala iş görüyor. Dibine delik açmak da o kadar zor değil. Ne de olsa matkabım var. Bunun dışında yayvan olduğu sürece plastik kaplar kullanmaktan da gocunmuyorum. Hele şu bitkileri en azından bir on yaşına getireyim. O zaman hiçbir şey olmazsa kendi saksımı kendim imal ederim. Zaten başlangıçta hevesle dar kaplara sıkıştırdığım bitkileri artık kocaman saksılara aldım, önce büyüyüp gelişmeleri gerekiyormuş çünkü, bunu birkaç acı deneyimden sonra fark ettim.

Hiç yorum yok: