15 Ocak 2008 Salı

Küçük ama ne kadar küçük?









Bu resimlerden çıkarılacak dersler nedir?
1. Kopya çekmede üstüme yoktur.
2. Kitaplarda santimetre olarak boydan söz edilse de benim bunu gözümde canlandırmam imkansızdır.
3. Sonuçta başlarda güzel güzel kopyalarken boy meselesini tamamen atlamışım. Bonsai küçük olmalı derken kast edilen 15-20 m'lik nesneler değilmiş. Bu boyda da yapılıyor ve bunlara galiba mem ya da öyle bir şey deniliyor. Genelde çok daha büyük çalışılıyormuş. Yani 1 metre yükseklik istisna değilmiş...
İyi ki yüksük boyundakileri denemeye kalkmamışım. Aslında özellikle başlangıçta nispeten büyük çalışmak işleri hayli kolaylaştırıyor. Özellikle sulama konusunda.
Gene de :
Kopyalama yeteneğim bence muazzam.



Fotoğraf


Bonsai kitaplarının sözünü etmediği en önemli araç, fotoğraf makinesi. Dijital bir kameram olmasıydı ben ne yapardım? Tabii bazen hangi merak benim için daha önemli, bilemiyorum, resim çekmek mi bonsai yetiştirmek mi...
En büyük sorunum saksıları istediğim gibi kadrajlayamamak. Ya arkası temiz olmuyor, ya saksı sığmıyor, ama şöyle bitkiyi olduğundan daha güzel çekmeyi bir türlü beceremiyorum. Bitkiler ne yapsın şişman ve gür pozu verecek değiller ya...
Gene de fotoğraf makinesinden geçen bir bitki daha ciddi yaklaşımlarla karşılaşıyor çünkü her an her saniye bitkinin kendisine bakılamıyor ama resme bakılıyor, şu dalın yanlışlığı, şu boşluk... Eyvah gene makas ve ben gene bir şeyler kesiyorum...
Sonra bir sene içinde ne kadar az geliştiklerini de ancak resme bakınca anlıyor insan... Sen gübre vermemeye devam et bakalım...